ASAYİŞ - 03 Temmuz 2025 Perşembe 18:51

’Muhtarlık seçimi husumeti’ cinayetinde 2 kardeşi öldüren şahsa 50 yıl hapis

A
A
A
’Muhtarlık seçimi husumeti’ cinayetinde 2 kardeşi öldüren şahsa 50 yıl hapis

Samsun’da muhtarlık seçimi husumetinden dolayı pompalı tüfekle 2 kardeşi öldüren şahıs, yargılandığı mahkemece toplam 50 yıl hapis cezasına çarptırıldı.


Olay, Samsun’un Çarşamba ilçesi Emirli Mahallesi’nde geçen 14 Temmuz 2024 saat 23.45’te meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İbrahim A., Eren Kılıç (23) ve ağabeyi Emre Kılıç’a (31) pompalı tüfekle ateş açtı. Olayda Kılıç kardeşlerin yanı sıra Zafer E.T. (20) ve Gökhan İ. de yaralandı. Yaralanan 4 kişi ambulanslarla Çarşamba Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ağır yaralanan Kılıç kardeşler yapılan müdahalelere rağmen hayatlarını kaybetti. Yaralılardan Gökhan İ. ilk müdahalesinin ardından Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Samsun’daki hastanede tedavi altına alınan Gökhan İ. daha sonra taburcu oldu. Çarşamba Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan diğer yaralı Zafer E.T. de tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi. Her iki yaralı da jandarma tarafından gözaltına alındı. Jandarma olayla ilgili Yusufhan T.’yi de gözaltına aldı.


Jandarma ekipleri olaydan sonra kaçan silahlı saldırgan İbrahim A.’yı yakaladı. Jandarmadaki sorgulaması tamamlanan İbrahim A., Gökhan İ., Zafer E.T. ve Yusufhan T. Çarşamba Adliyesine sevk edildi ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gökhan İ., Zafer E.T. ve Yusufhan T., daha sonra cezaevinden tahliye oldular. Tutuklu sanık İbrahim A. ile tutuksuz olan Gökhan İ., Zafer E.T. ve Yusufhan T. hakkında Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın son duruşmasına Kırşehir Kapalı Cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade veren İbrahim A., "Yaşanan olaydan dolayı çok pişmanım. Keşke böyle olmasaydı. Ancak bu olaya beni çağıran onlardı. Beni burada darbettiler. Kendi kontrolümü kaybettim ve eylemi gerçekleştirmek zorunda kaldım. Ben kendi canımı kurtardım. Meşru müdafaa sınırları kapsamında eylem değerlendirilmelidir. Yaşanan olaydan dolayı pişmanım. Keşke ben ölseydim bu olay olmasaydı. Çok kötü durumdayım, kendimi toparlayamadım. Karşı taraftan tekrardan özür diliyorum" dedi.


Savcı mütaalasında İbrahim A.’nın 2 kardeşi öldürmek suçundan 2 kez müebbet hapis cezasına, tutuksuz 3 kişinin de cinayete yardım etmekten 10’ar yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Bugün görülen davanın son duruşmasında İbrahim A., 2 kardeşi öldürmek suçundan ayrı ayrı 25 yıl hapis cezasından toplam 50 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gökhan İ., Zafer E.T. ve Yusufhan T. ise beraat ettiler.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kazanlar pestil için kaynıyor Erzincan’da kadınlar, dutların olgunlaşmasıyla geleneksel yöntemlerle pestil üretimine başladı. Dutun önemli geçim kaynağı olduğu Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde kadınlar, zorlu pestil ve pekmez yapımını imece usulü gerçekleştiriyor. Kemaliye’nin hemen hemen her yerinde yetişen dut, kimi zaman geçim kaynağı, kimi zaman kışlık ev ihtiyacı oluyor. Dut, yörede en çok pekmez ve pestil yapımında kullanılıyor. Bunun yanı sıra güneşte kurutulan dut, kış aylarının vazgeçilmez çerezi de oluyor. Kemaliye’de aileler bir araya gelerek zamanı geldiğinde pekmez ve pestil yapıyorlar. Kolektif bir çalışma sonucu elde edilen ürün ya satılıyor ya da evde kışlık ihtiyaç olarak kullanılıyor. Pestil ve pekmez yapımı zamanı geldiğinde imece usulü yapılan çalışmalar, zahmetli işi eğlenceli hale dönüştürüyor. İlçenin Apçağa köyünde pestil yapımı için bir araya gelen kadınlara erkekler ise dut silkelemek için yardım ediyorlar. Dutların silkelenmesinin ardından bütün işler neredeyse kadınlara kalıyor. Köyde kurdukları kazanlarda pekmez kaynatan kadınlardan Hatice Çalışkan, "Önce dut ağacının altına serilen filelerin üstüne düşen dutları ayıkladıktan sonra kazanlarda kaynatıyoruz. Pestilin üretimi oldukça zahmetli. Kaynatılmış dut suyunun içine kenarda soğuttuğumuz şireye biraz un, nişasta katılıyor. Kazanda kaynatıyoruz. Sonra bu karışım bezlerin üzerine dökülüp güneş önünde bekletiliyor. Daha sonra bezlerden çekiliyor. Tamamen organik yapılıyor. Yüz yıllardır atadan toruna devam eden geleneksel yöntemle yapımımız sürmektedir. Pestil yapımında Duygu Aydınlık, ablalarım Kadriye Karaca, Hatice Çalışkan, kardeşim Fatma Aydınlık pestil yapımının her aşamasında yardımcı oluyorlar" dedi. İlçe ekonomisinin en önemli gelir kaynaklarından biri olan dut pestili ve pekmezinin bu yıl yüz güldürdüğünü anlatan Hatice Çalışkan, Kemaliye’de yılda tonlarca pestil üretiminin gerçekleştirildiğini söyledi.
Erzincan Tuzdan uzak dur bol su tüket Erzincan Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyeni Kezban Karadağ, "Tuz tüketimini de sınırlandırmalıyız. Sıcak havalarla birlikte tansiyon problemleri daha çok yaşandığı için tuz tüketiminde mutlaka dikkatli olmamız gerekiyor." dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Kezban Karadağ, yaz aylarında sağlıklı beslenme konusunda uyarılarda bulundu. Karadağ, "Kızartma, kavurma ve hamur işlerinden uzak durun. Bol sıvı alın ve özellikle su tüketin. Salata ve meyve ağırlıklı yeşil menüler oluşturun" dedi. "Sıcaklıklarla birlikte vücuttan su atımı da artacağı için günlük su tüketimini en az 2,5 - 3 litre civarında tutmak sağlığımız açısından çok önemlidir" diyen Karadağ, "Su tüketiminin küçük yudumlarla ve sık olmasına özen gösterin. Sıvı alımını arttırmak için karpuz, kiraz gibi su içeriği yüksek meyveler ile marul gibi yeşil sebzeleri tercih edin" ifadelerine yer verdi. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte beslenmemizde bazı düzenlemeler yapmamız gerekmektedir diyerek açıklamasını yapan Erzincan Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyeni Kezban Karadağ, "Sıcak havalarda özellikle sıvı tüketimine dikkat etmek, tansiyon problemi yaşayan hastalar, şeker hastaları, çocuklar ve yaşlılar için çok önemli. Hava sıcaklıkları gün içinde sıcak ve uzun sürüyor bu yüzden sıvı tüketimine özellikle dikkat etmek gerekiyor. Günlük su tüketimimiz 2,5 - 3 litreye kadar ulaşabilmektedir. Sıvı olarak da şekerli ve asitli içecekler yerine ayran, süt, soda gibi şekersiz içecekleri tercih etmemiz gerekmekte. Bunun dışında yaz aylarında ağır beslenmeden, yağlı yiyeceklerden ve hamur işlerinden uzak durmak gerekiyor. Tatlı olarak tercihlerimizi kesinlikle sütlü tatlılardan yana yapmalıyız ve hatta dondurmayı tercih etmeliyiz. Kesinlikle şerbetli tatlılardan uzak durmalıyız. Tuz tüketimini de sınırlandırmalıyız. Sıcak havalarla birlikte tansiyon problemleri daha çok yaşandığı için tuz tüketiminde mutlaka dikkatli olmamız gerekiyor. Şeker hastaları içinde bir öneri vermem gerekiyor olacaksa, uzun günlerde mutlaka ara öğünleri ihmal etmemeleri gerekiyor. Meyve tercihlerinde dikkatli olmalılar çünkü kavun, karpuz mevsimine geldiğimiz içinde şeker hastalarımız için sıkıtı başlıyor. Bunlar daha çok mevsimlik şekeri düşük meyvelere yönelmeliler. Kayısı, erik, şeftali gibi meyveleri tercih etmeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra yaşlılarda beslenmelerine mutlaka dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü yaşlılarda tansiyon problemleri daha çok yaşanıyor. Mutlaka yağlı, tuzlu, ağır yiyeceklerden uzak durmalarından fayda var. Çocuklarda kola, gazoz, meyve suyu gibi asitli içecekler yerine ayran tercih etmemizde fayda var" diye konuştu.
Bayburt ’Topraktan Kopuş’ eseri Kenan Yavuz Etnograf Müzesi’nde kalıcı olarak sergilenecek Sanatçı yerleştirme programı kapsamında sanatçı Dr. Ezgi Sandıkçı’nın hazırladığı, küratörlüğünü Dr. Feride Çelik’in yaptığı ’Topraktan Kopuş’ adlı eser, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nde, sergilendi. Toplumsal yapıdan uzaklaşan, yalnızlaşan bireylerin hikayesini anlatan ’Unutulan Birlikteliğe Adanmış Bir Anıt’ mottosuyla hayata geçirilen ’Topraktan Kopuş’ eseri, müzede kalıcı olarak sergilenecek. Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ezgi Sandıkçı tarafından hazırlanan eserin küratörlüğünü ise Sanat Danışmanı Dr. Feride Çelik üstlendi. Eser sahibi Dr. Ezgi Sandıkçı, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi için yürüttüğü bu çalışmayı tamamlamaktan ve eserinin müzede daimi olarak sergilenecek olmasından büyük gurur duyduğunu belirtti. Sandıkçı, eserini Anadolu’nun unutulmaya yüz tutan emeğine, paylaşım kültürüne ve toprakla bir zamanlar kurulan birlikteliğe adadığını vurgulayarak, "Topraktan Kopuş sadece fiziksel bir mesafeyi değil; kök salınan değerlerden, dayanışmadan ve birlikte yaşama iradesinden uzaklaşmayı da simgeliyor" şeklinde konuştu. Müze Danışma Kurulu Üyesi Dr. Feride Çelik, eserin modernite öncesi tarımda ve sosyal yaşamda kullanılan aletlerle yapıldığını ifade etti. Çelik, "Bu aletlerin paslı yüzeyleri, artık işlemeyen bir düzeni, demirin taşıdığı sessiz bir hafızayı ve zamanla aşınmış ortak yaşamı görünür kılıyor. Eser, sahiplenilmeyen hafızanın, özlenen ortak yaşamın tanığı ve geçmişin emeğine saygının yanında pas içinde kalmış kökleri onarma çağrısıdır" diyerek konuştu.
OSZAR »