ASAYİŞ - 30 Haziran 2025 Pazartesi 15:25

Kırıkkale’de minibüs ile hafif ticari araç çarpıştı: 6 yaralı

A
A
A
Kırıkkale’de minibüs ile hafif ticari araç çarpıştı: 6 yaralı

Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesinde minibüs ile hafif ticari aracın çarpıştığı kazada 6 kişi yaralandı.


Kaza, Kırıkkale-Konya karayolu üzerindeki Karakeçili ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, H.K. yönetimindeki 06 EUL 966 plakalı Citroën minibüs ile K.E. idaresindeki 42 BBU 275 plakalı Peugeot hafif ticari araç kavşakta çarpıştı. Kazada, sürücüler ile minibüste bulunan H.Ö., A.Ö., S.Ç. ve kavşakta bekleyen yaya A.C. yaralandı.


112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan 6 yaralının da sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.


Kaza sebebiyle büyük çapta maddi hasar oluşan araçlar, çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı. Kazaya ilişkin inceleme başlatıldı.



Kırıkkale’de minibüs ile hafif ticari araç çarpıştı: 6 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Akademisyenlerden orman yangınlarına karşı eğitim ve restorasyon çağrısı İstanbul’da düzenlenen ‘Orman Yangınlarına Karşı Direncin Artırılması Sertifika Töreni’nde’ bir araya gelen akademisyenler, Türkiye’deki orman yangınlarına ve sonrasındaki restorasyon eksikliklerine dikkat çekti. İstanbul Beykent Üniversitesi, orman yangınlarının önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla 3 ay süren bir online eğitim programı düzenledi. Türkiye’nin dört bir yanından 14 farklı üniversiteden akademisyenin uzmanlık alanlarında dersler verdiği bu program, katılımcılara da kapsamlı bir bilgi birikimi sundu. Eğitimi başarıyla tamamlayan kursiyerler, sertifikalarını alarak çevre koruma ve yangınla mücadele alanında önemli bir adım attı. "Orman yangınlarına karşı disiplinler arası eğitim büyük ilgi gördü" Düzenlenen sertifika programının düzenleyicileri arasında İstanbul Beykent Üniversitesi Sosyoloji Bölümü akademisyenlerinden Prof. Dr. Akile Gürsoy, "Bildiğiniz gibi Türkiye’nin yaklaşık üçte biri gibi önemli bir alanı ormanlarla kaplı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de orman yangınları ciddi ve süregelen bir ulusal felaket. İstanbul Beykent Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi olarak, ormanlar ve yangın önleme konularında bir eğitim programı düzenledik. Üç ay süren bu programda, orman yangınlarına karşı alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gereken noktalar ele alındı. Program kapsamında toplam 18 ders verildi. 14 üniversiteden gelen sosyal bilimciler, doğa bilimciler ve orman mühendislerinden oluşan multidisipliner bir ekip eğitimleri yürüttü. Oldukça dinamik bir katılımcı kitlesine ulaştığımızı düşünüyoruz ve bu bizi çok mutlu etti. Bugün, programa katılıp sınavda başarılı olanlara sertifikalarının verileceği töreni düzenliyoruz. Sınava katılamamış ancak sürece ilgi gösteren katılımcılar da aramızda olacak. Bu birliktelik bizim için çok değerli" açıklamalarında bulundu. "Orman yangınlarının önlenmesinde yerel halkın bilgi birikimi çok önemli" İstanbul Beykent Üniversitesi Sosyoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nihan Bozok ise, "Bu eğitim programında, farklı disiplinlerden akademisyenlerle orman yangınlarının önlenmesine yönelik dersler verdik. Benim ders konum, yerel ekolojik bilgi üzerineydi. Ormanlarda ya da ormanların çevresinde yaşayan köylüler, yerel halk gibi grupların bilgi birikimi çok değerli. Bu yerel ekolojik bilgi, orman yangınlarının önlenmesinde kritik bir rol oynayabilir. Ayrıca insan kaynaklı yangınlara da değindim. Örneğin bir sigara izmaritini ya da cam şişeyi gelişigüzel doğaya atmak büyük risk oluşturuyor. Bu nedenle hepimizin, kendi davranışlarımızdan ve özellikle turistik faaliyetlerimizden doğan yangın risklerinin farkında olması ve bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor" diyerek yerel halkın önemine dikkat çekti ve yangın risklerinin farkında olunması gerektiğini vurguladı. "Doğaya terk edelim, kendi kendine düzelsin’ yaklaşımı kolaycı ve yetersiz" Yangın sonrası orman restorasyonuna dikkat çeken İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Alper Çolak, "Uzmanlık alanım yangın sonrası orman restorasyonu. Yani ormanların kurulması, bakımı ve doğanın yeniden canlandırılması. Bizim odaklandığımız konu, yangının çıkışı ya da nasıl söndürüldüğünden çok, sonrası. Örneğin, şiddetli bir yangından sonra özellikle eğimli ve deniz kenarındaki bölgelerde toprak hızla denize akıyor; deniz sararıyor. Oysa bir santimetre toprağın oluşması binlerce yıl alıyor. Bu nedenle ’doğa kendini toparlar’ demek yetersiz. Her alan için uygun yöntemlerle müdahale şart" dedi. Yangından sonra toprakta geçirimsiz bir tabakanın oluştuğuna dikkat çeken Çolak, "Bu tabaka çapa gibi aletlerle kırılmazsa, toprak tamamen kaybolabilir ve kaybolan toprağın geri dönüşü yoktur. Bu yüzden restorasyon kritik bir adımdır" diye konuştu. "Her alana özel, o bölgenin sorunları ve hedefleriyle uyumlu bir yöntem geliştirmeliyiz" Son olarak yangınlara yönelik uygun yöntemler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Kenan Ok, "Yanan alanlarda sanki tüm ormanlar sadece odun üretimi için varmış gibi davranmak ve hemen ağaçlandırmaya girişmek doğru değil. Ama gerçekten ağaçlandırılması gereken bir yerse oraya da müdahale etmek gerekir. Bu yüzden kalıplaşmış yaklaşımlardan uzak durarak, her alana özel, o bölgenin sorunları ve hedefleriyle uyumlu bir yöntem geliştirmemiz gerekiyor. Bu eğitim programında da bunu anlatmaya çalıştık" şeklinde konuştu.
Ankara Bakan Tunç: "(Saraçhane’deki eylemler) Gözaltına alınan 42 şüphelinin işlemleri devam etmektedir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP’nin İstanbul Saraçhane’de düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren eylemlere ilişkin, "Gözaltına alınan 42 şüphelinin işlemleri devam etmektedir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İstanbul’un Fatih ilçesindeki Saraçhane’de düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren eylemlere ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlarından başlatılan soruşturmanın devam ettiğini belirterek, "Gözaltına alınan 42 şüphelinin işlemleri devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik her türlü hakaret ve saldırgan ifade, yalnızca devletimizin en üst makamına değil, aynı zamanda milletimizin ortak değerlerine ve iradesine yöneltilmiş ağır bir saygısızlıktır" dedi. Demokratik hukuk devletinde kamu düzenini bozan, kişilik haklarını hedef alan ve devletin anayasal organlarını tahkir eden eylemlerin düşünce, ifade özgürlüğü ya da toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirten Bakan Tunç, "Unutulmamalıdır ki, Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizin doğrudan oylarıyla seçilmiş, devletimizin başı ve milletimizin temsilcisidir. Bu makama yöneltilen her hakaret, demokratik iradeye, hukuka ve milletimizin birliğine yapılmış bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Kacır, Türkiye’nin yapay zeka hamlesini anlatan yapay zeka videosunu paylaştı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin yapay zeka hamlesini anlatan yapay zeka videosunu paylaşarak, "Hedefimiz 2030’da Türkiye’yi dünyanın en büyük yapay zeka ekonomilerinden biri haline getirmek" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabine üyelerinin yapay zeka tarafından canlandırıldığı videosunu paylaştı. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi hedeflerini vurgulayan Kacır, "2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizdeki hedeflere ulaşırken yapay zekaya daha fazla yatırım yapacak, dijital altyapımızı ve insan kaynağımızı güçlendirecek, yerli ve açık kaynak ürünlere öncelik verecek, teknoloji girişimlerimizi büyüteceğiz" diye konuştu. "Yapay zeka fonuyla yerli yapay zeka girişimlerini büyüteceğiz" Paylaşımında yapay zekanın küresel ekonomiyi ve teknolojiyi kökten değiştirdiğini anlatan Kacır, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak hedefimiz bu dönüşümü izlemek değil ona bizzat yön vermektir. Yapay zeka stratejimizde attığımız adımlar son derece somut. Birincisi, alt yapımızı kuruyoruz. Büyük ölçekli yapay zeka modellerini geliştirmek için gereken yüksek işlem gücüne sahip bilişim alt yapısını hızla hayata geçiriyoruz. Yürüteceğimiz proje ve desteklerle, hali hazırda 250 megavat düzeyinde olan veri merkezi yatırımlarını 2030 yılına dek 1 gigavat seviyesine çıkaracağız. 10 milyar doları aşan yatırımların hayata geçeceği güvenli ve kesintisiz enerji alt yapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız. 2’ncisi kendi Büyük Dil Modelimizi geliştiriyoruz. Ekonomimize doğrudan katma değer sağlayacak Türkçe Büyük Dil Modeli’ni özel sektörümüz ve akademimiz ile birlikte inşa ediyoruz. 3’üncüsü insan kaynağımızı güçlendiriyoruz. Yapay zeka alanında uzmanlık eğitimlerini yaygınlaştırıyor, çalışanlarımızı mesleklerin dönüşümüne hazırlıyoruz. Yapay Zeka Fonu ile yerli yapay zeka girişimlerini büyütmeyi amaçlıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde hedefimiz 2030’da Türkiye’yi dünyanın en büyük yapay zeka ekonomilerinden biri haline getirmek" dedi. Kacır, videoyu açık kaynak tabanlı, çok modlu üretken yapay zeka ile hazırlayan yerli girişime de teşekkürlerini iletti. (ECE-
OSZAR »