ASAYİŞ - 07 Temmuz 2025 Pazartesi 23:58

Hatay’da orman yangını

A
A
A
Hatay’da orman yangını

Hatay’ın Samandağ ilçesinde çıkan orman yangınına ekipler müdahaleye başladı.


Yangın, Samandağ ilçesi Tomruksuyu Mahallesi’nde yaşandı. Mahallede bulunan ormanlık alanda çıkan yangında kısa sürede alevler yükseldi. Bilinmeyen bir nedenden dolayı çıkan yangının fark edilmesi üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler yangına müdahaleye başladı.



Hatay’da orman yangını

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Tekirdağ’da belediye yol yapmayınca vatandaş sokağa halı serdi Tekirdağ’ın yazlık ilçesi Marmaraereğlisi’nde yol çilesi bitmek bilmiyor. Yıllardır çözüm bekleyen vatandaşlar, sokaklara halı sererek çamur ve tozla kendi yöntemleriyle baş etmeye çalışıyor. İstanbul’a komşu, nüfusu yaz aylarında katlanan Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinin Dereağzı Mahallesi’nde vatandaşlar, yazın tozdan, kışın çamurdan korunmak için sokağa halı serdi. Belediyeye defalarca başvurmalarına rağmen sonuç alamadıklarını belirten mahalle sakinleri, kendi imkânlarıyla sokaklarını yaşanabilir hale getirmeye çalışıyor. Tozdan, çamurdan bıktılar, çareyi halıda buldular Mahalle sakinlerinden Osman Şahin, "Burası yazın çok çamur, kışın çok toz oluyor. Bahar aylarında da çok ot oluşuyor. Buraya su, yol, elektrik istiyoruz. İbrahim Bey ile birlikte buraya halı serdik. Bir nebze de olsa çamur ve toza karşı faydasını görüyoruz. Kendi imkanlarımızla bunu yapabildik. Marmaraereğlisi Belediyesi’ne gittim, birkaç kez dilekçe verdim ama hiçbir şekilde çözüm olmadı. A partisi B partisi fark etmeden kime müracaat ettiysem hiç kimse gelmedi" diyerek yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi. 2007’den beri burada ama çilesi bitmedi Yıllardır aynı mahallede yaşayan İbrahim Lato ise "2007’den beridir burada oturuyorum. Maalesef kışın çamurdan, yazın tozdan dolayı buraya halı serdik. Başka bir çare kalmadı. Yetkililerden artık bir çözüm bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Mahallede yol yok ama sorun çok Dereağzı Mahallesi sakinleri, yaşadıkları sorunların sadece yolla sınırlı olmadığını, altyapı ve üstyapının da yıllardır ihmal edildiğini dile getiriyor. Vatandaşlar çözüm bulunmazsa halıdan sonra taş dizmeyi bile düşündüklerini söyledi.
İstanbul 15 Temmuz şehidinin abisi Fuat Yavuz: "Bir kardeş değil, bin kardeş vermeye hazırız" Fahrettin Yavuz, 15 Temmuz gecesi TRT Harbiye binası önünde darbecilere karşı direnirken başından vurularak şehit oldu. Şehit Fahrettin Yavuz’u ve o geceyi anlatan abisi Fuat Yavuz, "Kardeşimin direkt kafasından nişan alıp, G3 mermisiyle vurdular. Rahmetlinin beyninin üçte ikisi dışarıdaydı. 9 sene oldu hala dün olmuş gibi. Allah bu ülkeye bir daha öyle bir gece yaşatmasın. Yaşarsak da bir kardeş değil, bin kardeş vermeye hazırız" dedi. Fahrettin Yavuz, 15 Temmuz gecesi televizyondan darbe bildirisini duyunca Harbiye’deki TRT binasına koştu. Yavuz, TRT binasını işgal eden darbecilerin açtığı ateşle başından vurularak şehit oldu. Darbecilere karşı direnen Fahrettin Yavuz arkasında iki evlat bıraktı. O geceyi ve şehidi, abisi Fuat Yavuz anlattı. "Kafası paramparça ve beyninin üçte ikisi dışarıda" Şehidin abisi, 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Yakınları Derneği Başkanı Fuat Yavuz, "15 Temmuz bizim için bu ülkenin varoluşu çünkü 15 Temmuz’da FETÖ teröristi ülkeyi bölüp, parçalamak istedi. O gece ben kardeşlerimle beraber yatsı namazındaydım. Namaz vakti, bana bir telefon geldi. Telefona baktım, ‘darbe oluyor’ dediler. Böyle bir şey olabilir mi dedim, bu ülkede her şey güllük gülistanlık. Karşımızda fırın vardı, camiden çıkıp oraya gittim. Televizyona baktım. Havalimanını, tanklarla da köprüyü kapatmışlardı. Hemen eve çıkıp, bir iki kişiyi aradım, meydana toplanmaya başladık. Biz ‘köprüye mi yoksa havalimanına mı gidelim’ diye düşünürken, orada bize bir telefon geldi. Telefonda Harbiye’deki TRT binasının işgal edildiğini öğrendik. Biz de oraya doğru yöneldik. Nasıl gittiğimizi bilmiyoruz, sanki ışınlandık. Bu arada bize büyük bir kitle katıldı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla vatandaşı sokağa davet edince, insanlar sokağa akın etti. 4 kardeş en ön safta Harbiye’ye gittik. Orada darbeciler insanları vuruyor, yaralılar ambulansla ve arabalarla hastaneye kaldırılıyorlar. Kardeşim, polis memurundan müsaade istedi. ‘Yarım saatte burayı alırız’ dedi. Memurda, ‘insanları vuruyorlar geri dönün’ diyerek izin vermedi. Kardeşim bizi vurmalarını mı bekleyeceğiz, en fazla 10 kişi vururlar ama yarım saatte burayı alırız’ diye cevap verdi. Kardeşimin direkt kafasından nişan alıyorlar, G3 mermisiyle vuruyorlar. Rahmetlinin beyninin üçte ikisi dışarıdaydı. Kardeşimin hemen kucağına düşmüş. Kardeşim hastaneye giderken beni aradı, vurulduğunu söyledi. Ben elinden vurulduğunu sanıyordum. Hastaneye gidip ameliyathaneye girdim, kardeşimi yatırmışlar kafası kapıya dönüktü. Kafası paramparça ve beyninin üçte ikisi dışarıda. Beni hemen yaka paça dışarı attılar. Sonra doktor geldi, ‘biz müdahale ettik, makineye bağladık ama durum pek iç açıcı değil’ dediler. İnanın, çok zor bir şey" ifadelerini kullandı. "Morgda yüzünü açtım, hayatımda bu kadar güzel bir fotoğraf görmedim" Doktorun kardeşi için yaşama sansı olmadığını belirttiğini söyleyen Yavuz, "Düşünebiliyor musunuz? Bizim verdiğimiz vergilerle alınan silahla, mermiyle en ufak kardeşimiz vuruldu. Kardeşimi öldürenler Peygamber Ocağı dediğimiz Mehmetçiğimizin başındakiler yapıyor. Doktorun doğruları söylemesi için ısrar ettik. Doktor da ‘ümit yok’ dedi. Beyin dağılmış vaziyette, yaşama şansı yok. Morga gittik, bütün herkese baktım sadece bir kişi prangaya sarılı, kafası da bağlanarak bırakılmış. Kardeşimi bulamadım çıktım. Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acil bölümüne doğru gidiyordum. Arkadan sanki sesleniyorlar. ‘Kardeşin Fako morgda sen onu bulamadın’ diyorlar. Arkadaşıma ‘biz Fahrettin’i bulamadık, kardeşim morgda bulamadık’ dedim. Arkadaşım baktığımızı söyledi ancak geri gittim. O prangayla bağlı olanı çektim. A4 kağıdı üzerinde bir şeyler yazıyordu. Okuyacak durumda değildim, arkadaşımdan rica ettim. Abi ‘Fahrettin Yavuz’ dedi. Hemen düğümü çözüp yüzünü açtım. Hayatımda bu kadar güzel bir fotoğraf görmedim. Kanlar alnından akmış, sanki makyaj yapılmış. Sapsarıydı ama inanılmaz derece de güzel bir resimdi. Morgdan çıktık, kardeşlerim var hepsine tek tek söylemem lazım. Tek tek kardeşlerimi çağırıp söyledim. ‘Fahrettin morgda, şehit oldu ama kimsenin haberi yok. Bir sen biliyorsun hiç kimseye söylemiyorsun’ dedim. Hepsini bir şekilde teselli ettim. Hepsine bir anda söyleseydim hastane karışırdı, ortalık yıkılırdı. En son hanımına söyledim, çok zor" şeklinde konuştu. "Önemli olan 15 Temmuz’u unutturmamak" Yaşananları dün gibi hatırladığını söyleyen Yavuz, "Hala dün gibi. Bizim için çok kıymetli bir çocuktu. En ufağımızdı, biz büyüttük onu. Annemiz, babamız Trabzon’da olurdu, o 3 yaşından beri bizim elimizdeydi. Kardeşimizi bırak, kendi evladımız gibi büyüttük. Mecidiyeköy’de onu sevmeyen yoktu. Herkesin işine koşar, herkese iyilik yapardı, herkesle ilgilenirdi. Tabii öyle olmasaydı, şehitlik nasip olmazdı. 9 sene oldu hala dün olmuş gibi. Allah bu ülkeye bir daha öyle bir gece yaşatmasın. Yaşarsak da bir kardeş değil, bin kardeş vermeye hazırız. Önemli olan 15 Temmuz’u unutturmamak. Bütün devlet büyükleri 15 Temmuz’a mümkün olduğu kadar alaka gösteriyorlar ama bu durum gittikçe zayıflıyor. Bunu zayıflatmamaları lazım çünkü bu ülke çok kıymetli. Bu topraklar 1071 yılında Alp Arslan tarafından kazanıldı. Fatih Sultan Mehmed Han Konstantiniyye’yi yok etti. Onların verdikleri toprakları biz ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da İnşallah tutacağız. Biz 100 yıllık bir dinlenme moduna geçmiştik ama Recep Tayyip Erdoğan ile ayağa kalktık. Bizi Allah’ın izniyle kimse yıkamaz" diye konuştu.
İstanbul MİT ve emniyetten kritik operasyon: FETÖ üyesi eski istihbaratçı İstanbul’da yakalandı İstanbul’da, Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) yönelik Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve polisin düzenlediği operasyonda, eski istihbaratçı emniyet mensubu Veysel Ö., "gaybubet" denen hücre evinde yakalandı. Veysel Ö.’nün Bitlis Emniyet Müdürlüğü’nde İstihbarat Şube Müdürüyken KHK ile ihraç edilen eski Emniyet Amiri olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü birimleri ile Milli İstihbarat Teşkilatı unsurları tarafından yapılan çalışmalarda, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve geçmiş dönemde KHK ile ihraç edilen firari Veysel Ö. isimli eski istihbarat polisinin izi sürüldü. Güvenlik ve istihbarat birimleri, Bitlis Emniyet Müdürlüğü’nde İstihbarat Şube Müdürüyken KHK ile ihraç edilen eski Emniyet Amiri olduğu öğrenilen Veysel Ö.’nün İstanbul’da olduğu bilgisine ulaştı. Yapılan çalışmalarda, FETÖ üyeleri arasında "güvenli ev" olarak nitelendirilen "gaybubet" denen bir hücre evinde barındığı saptandı. Belirlenen hücre evi çevresi emniyet ekipleri tarafından takip altına alınır, firari örgüt üyesi gaybubet evinin önünde iş yerine gittiği esnada sahte kimlik ile yakalanarak gözaltına alındı. Veysel Ö.’nın saklandığı hücre evinde yapılan aramada hafıza kartı, flaş bellek ve sim kartları ile cep telefonu ve bilgisayardan oluşan çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. Operasyon ile yakalanan şüpheli, emniyete görülerek sorguya alındı. Poliste ifade işlemleri tamamlanan Veysel Ö., sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
OSZAR »